Programın Başlamasına Son

İstanbul Beş Yıl Sonra Telif Marketi Haline Gelecek

Türk yayımcıları ile dünya yayımcılarının karşılıklı işbirliğinin artırılması, İstanbul’un bir telif marketi haline getirilmesi amacıyla Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği (TBYM) tarafından 2016 yılında temeli atılan Uluslararası İstanbul Yayımcılık Profesyonel Buluşmaları’nın (Fellowship) 3.’sü 09-11 Mart 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
 
İki yıldır TBYM tarafından üye yayınevleriyle yürütülen programın kapıları 2018’den itibaren Türkiye’de faaliyet gösteren yayınevleri, ajanslar, yayımcı meslek birlikleri, yayımcı sivil toplum kuruluşları ve yazarlara da açılarak  daha profesyonel ve daha geniş kapsamlı bir organizasyona dönüşüyor.
 
Türkiye’nin en büyük yayımcı meslek birliği olan Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği, Uluslararası İstanbul 3. Yayımcılık Profesyonel Buluşmaları’nın bu kapsamdaki tanıtım toplantısını 23 Aralık 2017 Cumartesi günü Sura Otel’de gerçekleştirdi.
 
Toplantıya; projeye destek veren kurum ve kuruluş temsilcilerinin yanı sıra yayınevi yetkilileri tarafından da yoğun bir katılım olduğu gözlendi.


 
Programın sunumu TBYM Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkanı Dr. Muhammed Hamidullah Ağırakça tarafından gerçekleştirilirken, toplantının açılış konuşmasını TBYM Başkanı Tayfur Esen yaptı.
 
Yapmış olduğu açılış konuşmasında 1. ve 2. İstanbul Fellowship programları hakkında katılımcıları bilgilendiren Başkan Tayfur Esen, programın hazırlık aşamasından gelinen noktaya kadar olan süreci katılımcılarla paylaştı. 
 
 

50 Ülkeden 100’e Yakın Katılımcı
 
2015 yılında, Sharjah’ta Arap Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri Mohamed Ali Baydoun ile yapılan görüşme sonrası Fellowship Programını planladıklarını belirten Başkan Tayfur Esen, “2016 yılında ilkini düzenlediğimiz programa 9 ülkeden 17 yayımcı katılırken, 2017 yılında ikincisini düzenlediğimiz programa 21 ülkeden 30 yayımcı katıldı. 09-11 Mart 2018 tarihlerinde 3.’sünü düzenleyeceğimiz programa ise 50 ülkeden 100’e yakın katılımcının yer almasını hedeflemiştik” dedi. 
 
Türkiye, Yayın Pazarı Çok Büyük Bir Sektör
 
“Türkiye gerçekten güzel bir ülke, Türkiye üreten bir ülke, Türkiye kültürde ve düşüncede iddialı bir ülke” diyerek sözlerine devam eden Başkan Tayfur Esen şunları söyledi: “Bu organizasyonla hedeflenen çok şey var. Bunlardan biri de Türk yayımcılık sektörü veri tabanını oluşturmak. Bu adımla sadece Türkiye’deki yayımcılara dair bir veri tabanı oluşturmak değil, dünyadaki yayımcılara dair de Türkiye yayımcılığına dair bir sektörel veriler oluşturmak için bu çalışmayı yapıyoruz... Bu organizasyon çok yönlü katma değerler üretecek. Her zaman satış yapamayabiliriz. O yüzden hem satmayı hem de almayı bilerek bu işe girmeliyiz. Türkiye, yayın pazarı çok büyük bir sektör. Geçen yıl bandrol alarak üretilen kitap adedi 404 milyondur ve bunun içerisine 64 sayfanın altında bandrol gerektirmeyen yayımlar dahil değil. Pazarın büyüklüğü gerçekten hepimiz için çok olumlu. Bize düşen daha ince eleyip sık dokuyarak sahaya dair gerekli hazırlıkları yapabilmek.”
 
www.fellowship.istanbul web sitesi üzerinden yapılan başvurular arasından hem yerli, hem de yabancı yayımcılardan sadece 50’şer yayımcıyı seçebileceklerini, şu anki bütçenin sadece buna elverdiğinin altını çizen Başkan Tayfur Esen, ancak kendi imkanları ile gelecek yayımcıların katılımını eklediklerinde bu sayının artabileceğine de dikkat çekti.


 
Biz Rüya Görmüyoruz, Hayal Satmıyoruz
 
TBYM olarak bekledikleri ek kaynaklar olduğunu da ifade eden Başkan Tayfur Esen, “bunları elde edebilirsek -ki beni burada dinleyen bazı kurumlardan dostlarım var, ümit ediyorum bu konuşmam sonrası, ‘o desteği biz verdik sayın başkan, 100 olsun bu sayı’ derse çok teşekkür ederim kendilerine. Biz rüya görmüyoruz, hayal satmıyoruz. Var olandan, önümüzde olandan bahsediyoruz” dedi.
 
İstanbul Valisi Her zaman Bizim Yanımızda
 
İstanbul Valisi Vasip Şahin’in Fellowship Programı’nın başından beri hep yanlarında olduğunu dile getiren Başkan Tayfur Esen sözlerinin devamında şunları söyledi: “Sayın Valimiz Vasip Şahin Bey, 2 yıldır bu projede inanarak bizimle var olan birisi. Ve bize ‘arkadaşlar bu proje 10 yıl devam etmeli çünkü 10 yılda ancak oturur’ demişti. Bu hafta ziyaretlerine gittiğimizde, önlerine raporları koyduğumuzda dediler ki ‘5 yılda başaracağız inşallah bu işi.’ Artık 5. yıldan itibaren Türkiye’de oturmuş bir İstanbul telif marketi olacak ve dünya yayımcıları Frankfurt’u nasıl etkinlik takvimlerine alıyorlar ise Uluslararası İstanbul Yayımcı Profesyoneller Buluşmaları’nı da etkinlik takvimlerine alacaklar.”
 

 
Biz Bir Aileyiz ve Desteklerinizi Bekliyoruz
 
Sözlerinin sonunda Uluslararası İstanbul Yayımcı Profesyoneller Buluşmaları’nın 5. yılda istenilen noktaya geleceğine vurgu yapan Başkan Tayfur Esen, “Biz bir aileyiz ve sizlerin de desteğiyle bunların gerçekleşeceğine inanıyoruz. Sizden buna hazırlık yapmanızı istiyoruz. Fırtınaya ani yakalanmayın. Rüzgâr bizden yana esiyor. Lütfen bunu arkamıza alalım ve hep birlikte büyüyelim. Biz bu inançla varız, buna dönük hazırlıklar yapıyoruz. Bütün hazırlıklarımız profesyonelce ve inanın çok güzel sonuçlar elde edeceğiz. Katılımınız için hepinize çok teşekkür ederim.” dedi.
 
Başkan Tayfur Esen’den sonra konuşmasını yapmak üzere TBYM YK üyesi ve AR-GE Komisyonu Başkanı, aynı zamanda Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akif Pamuk kürsüye davet edildi.
 
Başkan Yrd. Doç. Dr. Akif Pamuk, 9-11 Mart 2018 tarihleri arasındaki organizasyonun içeriğinde neler yer alacak, nasıl bir iş görüşmesi modeli ortaya koyulacak ve yayımcıları bir araya getirerek ne tür etkinlikler düzenleneceği hakkında katılımcılara bilgi aktardı. 
 
Fellowship, Türkiye’nin Bir Kültür Çalışması
 
“Uluslararası İstanbul Yayımcı Profesyoneller Buluşmaları aslında hepimiz için yeni bir öykünün başlangıcı” diyerek sözlerine başlayan Başkan Akif Pamuk, “Bizler yayımcı olarak aslında bir tarafıyla entelektüel üretim yapıyoruz. Yani bir tarafıyla kültürün ve sanatın nabzını tutuyoruz. Yürüttüğümüz bu çalışmayı Meslek Birliği’nin değil özellikle de uluslararası açılımımızı sağlayacak Türkiye’nin büyük bir kültür çalışması olarak görüyoruz” dedi.
 
Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği olarak iki yıldır yayımcıları İstanbul’da buluşturduklarını kaydeden Başkan Akif Pamuk, katılımcılardan bu yayımcılar arasında yer almalarını isteyerek “arkamızda olmayın, yanımızda olun. Kol kola olalım. Birlikte temel isteklerimizi yükselterek, bu süreci hep birlikte yürütelim” dedi.

 
 
Hedefi Geçtik: 63 Ülkeden 323 Başvuru
 
Konuşmasının devamında Fellowship İstanbul programı, yapılan başvurulardaki hedefleri ve bu yılki vizyonlarından bahseden Başkan Akif Pamuk şunları söyledi: “50 ülke 50 yayımcı ile çıktığımız bu yolda toplamda şu an Türkiye de dahil olmak üzere 63 ülkeden 323 başvuru var. 31 Aralık 2017’de yabancı yayımcılar için başvurular bitiyor. Türk yayımcılar için başvuru süreci devam ediyor. Hakikaten bu süreç içerisinde belki de haritada yerini bilmediğimiz ülkelerden de yayımcıların kayıt yaptırdığını gördük. Bu kültürel karşılaşma adına bile yani telif satmasanız, telif almasanız bile kültürel karşılaşma adına dahi niteliği yükseltecek bir özellik.” 

 
 
Sadece Brezilya’dan 41 Yayımcı Başvurusu
 
Aşina olduğumuz ve genellikle yurtdışında telif alımında bir takım ana akım dillerin olduğunu ifadesine ekleyen Başkan Akif Pamuk, www.fellowship.istanbul web sitesi üzerinden programa başvuran ülkeleri ve kayıt olan yayımcı sayısını şu şekilde sıraladı: “Kanada’dan 1, İzlanda’dan 1. İzlanda’dan çeviri hakikaten Türkiye’de çok az rastlanan bir durum. ABD’den 6 yayımcı var. Aslında ABD bizim için sürekli telif aldığımız bir pazar. Bir tarafıyla aslında Türkiye’deki, özellikle akademik yayımcılığın ana akımının döndüğü pazar. Kolombiya’dan 2 başvuru var. Özellikle edebiyat kitapları çıkartan arkadaşlar Kolombiya’yı yakından tanıyor. Meksika’dan 1, Peru’dan 1, Brezilya’dan 41 başvuru var. Brezilya bizi merak ediyor, biz de onları merak ediyoruz. Birebir toplantılarda artık kim alacak, kim satacak ona o zaman bakılacak ama aslında Brezilya pazarının da dışa açılmaya çalıştığını ve dışardan bakıldığında tekli bir Brezilya kültüründen de bahsedilemeyeceğini söylemek mümkün. Kendi içlerinde de payları farklı yayımcılık türleri var. Finlandiya’dan 3, Norveç’ten 1, Litvanya’dan 1, Hollanda’dan 1, İngiltere’den 7 yayımcı başvurdu. Slovenya’dan 4, Fransa’dan 9, Bulgaristan’dan 6. Özellikle burada bizim tanıdığımız İngiltere, Fransa dışında Bulgaristan’ın 6 başvurusu dikkat çeken özelliklerden bir tanesi. Portekiz’den 2, İtalya’dan 3, İspanya’dan 3, Danimarka’dan 5, Belçika’dan 1, Macaristan’dan 1, Almanya’dan 2, Makedonya’dan 3, Arnavutluk’tan 2, Yunanistan’dan 3, Ukrayna’dan 3 yayımcı başvurdu.



Şimdi gördüğünüz üzere Avrupa ve Amerika kıtasından aşağı yukarı başvurular tamamlanmış gibi gözüküyor. Tabi bu süreçte yayımcıların yayımcıları haberdar ettiği bir süreç de yaşandı. Bunu itiraf etmek de gerekir. Yani Brezilyadaki o rakamın yüksekliği bizim Uluslararası İlişkiler Komisyonu’ndaki veya TBYM Yönetim Kurulundaki arkadaşların gayretleriyle, çabalarıyla oluyor ama bir taraftan da yayımcıların yayımcıları bilgilendirdiği bir bilgi akışından bahsetmek mümkün.
 
Birazcık Batı dünyasından öbür tarafa doğru göz attığımızda Özbekistan’dan 1 yayımcımız var. İran’dan 2, Nepal’den 1, Suudi Arabistan’dan 2, Bangladeş’ten 2, Malezya’dan 2, Rusya’dan 2, Gürcistan’dan 2, Güney Kore’den 5, Çin’den 2, Azerbaycan’dan 3, Japonya’dan 1, Pakistan’dan 4, Vietnam’dan 1, Hindistan’dan 5, Endonezya’dan 32 yayımcı var.


 
Endonezya ile yaptığımız görüşmede biraz ürktük itiraf etmek gerekirse, Frankfurt’ta dedik ki, ‘biz böyle bir şey yapıyoruz, üyelerinize duyurur musunuz?’ Dediler ki ‘bizim örgütümüzün 4.446 üyesi var, emin misiniz?’ ‘Siz haberdar edebildiğiniz kadar haberdar edin, orada çok farklı alanlarda yayın yapan ve özellikle telif alışı yapabilecek insanlara iletin’ dedik.
 
Cezayir’den 1, Mısır’dan 9. Mısır için özellikle yüksek bir rakam. Katar’dan 2, Birleşik Arap Emirlikleri’nden 5, Fas’tan 1, Gana’dan 2, Nijerya’dan 3, Kenya’dan 3, Madagaskar’dan 1, Zimbabve’den 1, Suriye’den 3, Lübnan’dan 5, Ürdün’den 5, Cibuti’den 1, Etiyopya’dan 1, Uganda’dan 3, Burindi’den 1, Ruanda’dan 2, Tanzanya’dan 1, Mali’den 1 yayımcı.

 
 
Özellikle Telif Alışı Yapacak Yayımcıları Davet Ettik
 
Uluslararası İstanbul Yayımcı Profesyoneller Buluşmaları’na yabancı yayımcıları davet ederken özellikle “kim telif alışı yapabilir”e dikkat ettiklerinin altını çizen Başkan Akif Pamuk, “özellikle büyük firmaların telif satıcı ve telif alıcı bölümleri ayrı. Yani büyük firmayı çağırdığımızda büyük firmanın gönderdiği kişi eğer telif satıcısı ise zaten bize telifi satmak için gelecek. Bu yüzden biz de hassaten telif alışı yapacak yayımcıları kayıt olmaya davet ettik” dedi.
 
Başvuruların yabancı yayımcılar için 31 Aralık 2017 tarihinde sona ereceğini dile getiren Başkan Akif Pamuk, özellikle batı Avrupa ülkelerinin Noel tatiline girdikleri için başvuru yapmalarının zayıf olduğunu ama diğer ülkelerin başvuru yapma ihtimallerinin yüksek olduğunu kaydetti. 
 
Başvurularınızı Yapın, Kataloglarınızı Sisteme Yükleyin
 
09-11 Mart 2018 tarihinde yapılacak toplantıların ana mantığının randevulaşma üzerinden herkesi farklı yayımcılarla bir masa etrafında toplamak olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Akif Pamuk katılımcılardan bir an evvel başvurularını tamamlayarak, kataloglarını sisteme yüklemelerini istedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Şimdi Türkiye’den başvuru yapanlar içerisinde var mıyız? Öncelikle başvuru yapan arkadaşlara teşekkür ediyorum, yapmayanlar da en kısa sürede başvurularını yapsınlar lütfen. Yurtdışından davet ettiğimiz yayımcıların birçoğu kataloglarını sisteme yüklemiş ve sizlerin de sisteme girip kataloglarınızı yüklemenizi bekliyor. Çünkü siz önceden onların kataloglarını, onlar da sizin kataloğunuzu inceleyecek. Hangi kitabınızı alabileceği veya size hangi kitabını satabileceği üzerine geçecek bir yarım saatlik toplantıdan bahsediyoruz. Bunu yaparken aslında bizim bu zamana kadar yurtiçinde üretmiş olduğumuz kitabı yurtdışına nasıl sunabileceğimize dair bir hazırlık süremiz var. Yani Türkçe kataloğunuza İngilizce katalog da eklenecek bu süreçte. Başlangıçta referansını verdiğim bizim, hepimizin Türkiye yayımcılık sektörünün temel niteliğini yükseltecek kastım da bu. Yeri gelecek Türkiye’deki yayımcılar buradaki yeni karşılaşma alanlarından yeni ilhamlar alacak, yeri gelecek yeni ilhamlar verecek. Yeni akımları, yeni fikirleri ortaya koymaya çalışacaklar. Ama burada asıl olan temel çerçevemiz şu; burada ürettiğimizi yurtdışına satmak.”


  
Telif satışı ya da telif alışı yapmasalar bile “nasıl telif satabilirim”in ortamına girmenin önemine de vurgu yapan Başkan Akif Pamuk, “Bu toplantılara katılmak bile bizim yayımcılık sektörünün becerilerini, kapasitesini değiştirecek bir iş. Nihayetinde bu süreci yeni donanımlar kazanmak olarak tanımlıyoruz ve bu donanımları kazanmanın yolu da 50 yayımcıyı, imkan olursa daha fazla yayımcıyı Türkiye’ye getirmek. Bu süreci bütün aktörlerin bir arada olduğu, bütün yayımcıların bu sürecin bir parçası haline geldiği bir fellowship programı olarak tasarlamayı, yaşatmayı ve gelecek yıl bunu daha da büyütmeyi birlikte yapabileceğimizi düşünüyoruz. Türkiye’den katılımın da daha fazla olması umuduyla, katılımınız için hepinize teşekkür ediyorum” dedi.


 
AR-GE Başkanı Yrd. Doç. Dr. Akif Pamuk’tan sonra Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkanı Dr. Muhammed Hamidullah Ağırakça da Fellowship İstanbul konusunda gelinen noktada neler yapıldı ve hangi girişimlerde bulunulduğunu katılımcılara anlattı. 
 
İlk İki Seneden Farklı Bir Konsept
 
Fellowship Programının yurtdışında bir karşılık bulması ve dünya pazarına açılması konusunu Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği’nin özel bir çalışması olarak nitelendiren Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkanı Dr. Muhammed Hamidullah Ağırakça, Uluslararası İstanbul Yayımcı Profesyoneller Buluşmaları’nın gelecek yıl ilk iki seneden farklı bir konsept ile yayımcılarla buluşacağını kaydetti.
 
İlk iki sene daha çok Arap ve orta doğu ülkeleriyle başlayan Fellowship Programının özellikle Kültür Bakanlığı ve mesleki kuruluşların destekleri ile gelecek yıl farklı bir boyut kazanarak uluslararası arenada ciddi anlamda ses getiren bir çalışma olduğunu kaydeden Başkan Dr. Muhammed Hamidullah Ağırakça, “Bizler çalışmalarımıza 2017 Haziranında başladık. Yaklaşık 6 aylık bir süre içerisinde çalışmalarımızı bu noktaya getirebildik” dedi.
 

 
9-11 Mart Arası Bir Eşleşme Trafiği Yaşanacak
 
Bundan sonraki süreç ile ilgili olarak katılımcı paydaşlardan destek isteyen Başkan Muhammed Hamidullah Ağırakça, yapılan tanıtım toplantısı ile etkinliği daha nitelikli bir şekilde duyurmaya çalıştıklarını belirterek bu süreç içerisinde 9-11 Mart tarihleri arası bir eşleşme trafiği yaşanılacağına dikkat çekti.
 
Yabancı yayımcı ile Türk yayımcının sistem üzerinden yapılacak eşleşmesinin şu anda aktif olmadığını sözlerine ekleyen Başkan Muhammed Hamidullah Ağırakça, bunun sebebini şöyle açıkladı:
“Bu işlem, yazılım programımızda şu an aktif olmayan bir husus. Çünkü 31 Aralık 2017 tarihine kadar yabancı yayımcıların başvuruları devam edecek. Tarihsel anlamda Türk yayımcısına da sistem 23 Ocak 2018 tarihine kadar açık kalacak. Biz yol haritamızda 67 ülke diyerek böyle bir rota çizmiştik. Belki olması gereken ülkeler dışında da bazı yayımcılar oldu. Afrika kıtasındaki hareketlilik Afrika Yayıncılar Birliği ile yapmış olduğumuz bir protokol neticesinde gerçekleşti. Kendileri üyelerine yansıttı. Brezilya... Brezilya’da Türk dizileri rüzgârı esiyor. Bu anlamda Türkiye’ye karşı ciddi bir öğrenme, ilgi süreci de var açıkçası. Araplarda da biz bunu görüyoruz. özellikle körfez bölgesinde. Fuarlarda karşılaştığımız yayımcılar şu dönemde Osmanlı devletinin kuruluşu ile ilgili çalışmaları talep ediyorlar. Bir Ertuğrul fenomeni var...” 
 
Yayımcılar Puanlama Sistemi İle Belirlenecek
 
Yabancı yayımcı başvurularının 31 Aralık 2017 tarihinde sistemden kapatılacağının altını çizen Başkan M. Hamidullah Ağırakça, sonraki süreci şöyle açıkladı:
“31 Aralık’ta yabancı yayımcılara başvuru kayıtlarını kapatacağız ve daha sonra Uluslararası İlişkiler Komisyonu üyelerimiz bu konuda aktif rol oynayacak. Bir puanlama sistemimiz olacak ve Komisyon üyeleri bu puanlama sistemi üzerinden çalışmalarını tamamlayacak. Yine bu süreç içerisinde özelikle gerek Kültür Bakanlığımızdan, gerekse belli başlı kültür kuruluşlarımızdan, Basın Yayın Birliği Derneğimizden görüşler de alarak ‘daha nitelikli yayımcıyı buraya nasıl getiririz, nitelik deyince neyi kast ediyoruz, nasıl seçebiliriz’ sorusunun cevabını arayacağız.” 

 
 
Bütün Çabamız İmkanlarımız İle Sınırlı
 
50 ülke 50 yayımcı ile yola çıktıklarının altını çizen başkan Muhammed Hamidullah Ağırakça, 50 rakamının bu süreçte az kaldığını ifade ederek konuşmasının devamında şu cümlelere yer verdi:
“Bu başvuru trafiği içerisinde ‘50 ülke 50 yayımcı’ ifadesinin az olduğunu hissediyorum. 300 milyonluk bir ülke ile 8-9 milyon kategorilik bir ülkeyi aynı kefede tutmamak istiyoruz. Bizler yönetim olarak daha çok yayımcıyı nasıl getirebiliriz diye bir çaba içerisindeyiz. Tabii ki bu çabamız imkanlarımız ile sınırlı. Bize destek olacak kurumlarımızın, başta İstanbul Valiliği olmak üzere, İstanbul Kalkınma Ajansı ve çeşitli kurumlar desteklerini bir noktaya kadar verebilecekler. Biz ilanlarımızı yaptıktan sonra kabul edilemeyen yayımcılara da, ‘sürece kendi imkanlarınız ile katılırsanız sizlere neler sunabileceğiz?’ diyerek bunun üzerinde çalışmalar yapacağız. Çünkü biz 50 yabancı yayımcının uçak masrafları dahil konaklama ve bütün program masraflarını proje kapsamında karşılıyoruz. Bunun dışındaki yayımcılara, bunun dışındaki ülkeden gelecek insanlara ise ‘süreç içerisinde uçak biletlerinizi alın, konaklamada özel imkanlar ya da program içerisinde yemekli toplantılara katılım’ şeklinde bir takım destekler vermeye çalışacağız. Bu rakamı biz ekip olarak arttırmaya çalışacağız. Bunları da belirledikten sonra Türk yayımcıya 23 Ocak’ta kapatacağız ve 23’ünde başvuruları tamamlayacağız. Daha sonra ise eşleştirme dönemi başlıyor.”

 
 
Tercüman Konusunda Destek Vereceğiz
 
Konuşmasının sonunda özellikle İngilizce başta olmak üzere Fransızca, Arapça ve İspanyolca şeklinde çeşitli dillerde tercüman bulmak için bir çaba içerisinde olduklarını sözlerine ekleyen Başkan Dr. Muhammed Hamidullah Ağırakça, “Başvuru yapan yayımcılarımız sisteme girip, profil incelemesi yapıp, arzu etmiş oldukları yayımcılara görüşme daveti gönderecekler. Organizasyonumuzun yapılacağı CNR Kitap Fuarı’nın hemen yanı başındaki Wow İstanbul Otel’inin salonlarında birebir görüşmelerini yapmalarını sağlayacağız. Bu görüşmelerin randevu altyapısını sitedeki randevu sistemi üzerinden gerçekleştireceğiz. Bu görüşmeler için bizim sahada tercümanlarımız olacak. Belki yayımcılarımızın kendi bünyesinde istidam ettikleri telifle ilgili birileri olmayabilir. Özellikle İngilizce başta olmak üzere Fransızca, Arapça, İspanyolca şeklinde çeşitli dillerde tercüman bulmak için bir çaba içerisindeyiz. Bu görüşmelerde mutlaka bir tercüman olacak. Bu konuda bir destek masamız olacak ve destek masamızdan randevulaşarak bizler imkanlarımız dahilinde tercüman konusunda sizlere destek vermeye gayret edeceğiz. Bu konudaki imkanlarımızı dil bazlı maksimize etmeye çalışıyoruz” dedi.


 
www.fellowship.istanbul web sitesi ve yapılan yazılım hakkında katılımcılara bilgi veren Fellowship Koordinatörü Nagihan Düzel, aktif olarak üyelik yapılma sisteminde nelerle karşılaşabiliriz, Türk yayımcının sisteme katılmasının avantajları ve bu süreç içerisinde yabancı yayımcıların hangi bilgilerle başvuru yaptıklarını anlatarak katılımcıları bilgilendirdi.
 
Katılımcıların sorularının muhataplarınca cevaplandığı İstanbul 3. Yayımcılık Profesyonel Buluşmaları kapsamında düzenlenen tanıtım toplantısı, karşılıklı görüş ve önerilerinin sunulmasının ardından sona erdi.